KSK Dergisi
3 Eylül 2013 Salı
2 Eylül 2013 Pazartesi
Levent Özbek'in istifa sonrasında facebook aracılığı ile yaptığı açıklama:
Levent Özbek'in istifa sonrasında facebook aracılığı ile yaptığı açıklama:
2010 yılında başladığım ve bugüne kadar büyük bir onurla sürdürdüğüm bu görevimden istifa ediyorum.
Görevimden istifa ederken kamuoyunun affına sığınarak bir iki konuya değinmek istiyorum; “2010 yılında Kastamonu Spor Kulübü’nün genel kurulunda çok kıymetli kulüp delegelerimizin teveccühü karşılığında kulübümüz başkanlığına seçildim. Bu tarihten itibaren acısıyla, tatlısıyla zorluklara göğüs germeye çalıştım. 3.Lig’deki ilk sezonumuzda bize göre başarılı olduk. İkinci sezonumuzda da başarılı olduğumuz kanısındayım ancak üçüncü sezonumuz da bizimde hatalarımız olmakla birlikte diğer etkenlerde birleşince maalesef ligden düştük. Kulübümüzün ligden düşmesine herkes üzüldü ama inanın ben kahroldum. Bu sene “Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar” sözünü destur edinip takımı yeniden 3.Lige çıkartıp öyle bırakmak için mücadeleye başladık. Küme düşüren yönetim lekesini silmek adına bu kararı aldık. Haziran ayında yapmayı planladığımız genel kurul öncesinde İstanbul’dan yönetime girmek isteyen arkadaşlarımızla oturup konuştuk. Çok kıymetli Sayın Hüseyin Karadeniz arkadaşımızın referansı ile çok yakından tanımadığımız İstanbul’dan yönetime giren arkadaşlarımızla yeni yönetimimizi oluşturduk. Ben, Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al’a “benim başkan olma gibi bir saplantım yok. Sizden biri başkan olsun. Yeter ki bu takımı yeniden 3.Lige çıkartalım” dedim. Sayın Nusret Demir bana “yok kesinlikle sen başkan olacaksın” dedi. Bizde bu toplantılar ve istişareler sonrasında genel kurula gittik ve benim başkanlığımda bu yönetim kurulu oluşmuştur.
Genel kurulun ardından yönetimin İstanbul kanadını oluşturan arkadaşlarımız yüz yüze yaptığımız görüşmelerde bizlere ve yerel basına yaptıkları açıklamalarda yönetimin bu sezon rahat çalışacağını ve İstanbul’un Kastamonuspor’u rahatlatacağını dile getirdiler. Genel kurul sonrasında İstanbul’da görev dağılımının yapıldığı ilk toplantımızda Sayın Nusret Demir “koşulsuz bende 50 bin TL’niz hazır. Ben bunu hemen kulübe göndereyim” dedi. Sayın Nusret Demir’in bu taahhüdü gerçekleşmedi. Sayın Nusret Demir daha sonra bu taahhüdü ile ilgili “ben bu parayı veririm ama yönetimdeki diğer isimlerde para versin” dedi. Toplantıda İstanbul’daki yöneticilerimizin hepsine isim, isim ne kadar katkı sağlayabileceklerini sordu. Herkes tamam dedi ancak sadece Ali Güler arkadaşımız dışında kimse beş kuruş para vermedi. Sayın Nusret Demir daha sonra beni telefonla arayarak ”İstanbul’daki arkadaşlarımız beni hayal kırıklığına uğrattı. Herkes söz verdiği parayı vermezse bende taahhüt ettiğim 50 bin TL’yi vermem” dedi. Lige katılım payı olarak federasyona yatırdığımız 25 bin TL’nin bize İstanbul’dan sadece ve sadece 12 bin 500 TL’si gönderildi. Geri kalan 12 bin 500 TL’yi Kastamonu’daki yöneticilerimiz vermiştir. Ramazan Bayramı öncesinde futbolcularımıza peşinat olarak 36 bin TL ödenmiştir. Bu paranın 3 bin 300 TL’sini de İstanbul’dan Hüseyin Karadeniz finanse etmiştir. Geri kalan 33 bin TL Kastamonu’daki yönetici arkadaşlarımız Cahit Aşıkoğlu ve Satılmış Ayar tarafından borç bulunup ödenmiştir. Aslında bu paranın ödenmesi konusunda futbolculara, teknik heyet ve bizlere İstanbul kanadından söz verilmiş, bu söz yerine getirilmemiş ve Kastamonu kanadı olarak zor duruma düşürülmek istensek de sonuçta yukarıda adı geçen yöneticilerimiz borç bulup futbolculara bu ödemeyi yapmışlardır.
Sayın Nusret Demir’in bırakın taahhüt ettiği 50 bin TL’yi, “ben göndereyim, benim arkadaşımda var boşuna para vermeyelim. Ben hallederim” dediği 500 TL değerindeki nevresim takımlarını bile göndermemiştir.
Sayın Nusret Demir’in verdiği açıklamalarda belirttiği gibi ortalıkta büyük ölçüde bilgi kirliliği vardır. Yerel basınımıza değişik zamanlarda verdiği beyanatlarda dahi tutarsızlık olan Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al’ın kafasına kimlerin nifak tohumu attığını, kimlerin ortalığı karıştırmak için özel bir çaba ile dedikodu ürettiğini çok iyi biliyoruz.
Kulübü ekonomik olarak rahatlatacağını düşündüğümüz ve tüm planlamalarımızı 31 Ağustos Cumartesi günü yapmayı planladığımız geceye bağlamışken, bizimle birlikte mesai harcayan Sayın Bayram Al, her şey yolunda giderken aniden hemen ne odlu da yanımızdan ayrılıp, Sayın Nusret Demir’in yanına gitmiştir? Ve ne odlu da bu gece ertelenmek zorunda bırakılmıştır? Biz kulübü rahatlatmak için İstanbul’da kapı, kapı dolaşırken Sayın Nusret Demir ve bazı yönetici arkadaşlarımız kulübün önünün kesilmesi adına istifa ettikleri yönünde açıklama yapılmıştır? Halbuki bugüne kadar resmi olarak hiçbir istifa olmamıştır! Bunun güzel Türkçemizde ki açıklaması ve anlamı “Darbe Girişimidir”.
Bu arkadaşlarımız benim görevi bırakmam halinde 250 bin TL bir kaynakla göreve gelmek istediklerini ve KSK’yı 3.Lige çıkartacaklarını ifade etmişlerdir. Birlikte görev yaptığımız süre zarfında Sayın Nusret Demir’e görev değişikliği yapabileceğimizi her fırsatta iletmeme rağmen, şimdi başkanlık görevini bırakmak istememekle suçlanmam manidardır.
Ayrıca Sayın Nusret Demir’in 31 Ağustos 2013 tarihli yerel basında çıkan açıklamalarında istifa etmem için kendisinden 250.00 bin TL’yi bana vermesini istediğim yer almıştır. Ben Sayın Nusret Demir’den kesinlikle böyle bir istek ve talepte bulunmadım. Bu açıklama çıktıktan sonra Sayın Demir’le telefonda yaptığım görüşmede de kendisi ben böyle bir cümle kullanmadığını bana söylemiştir.
İstanbul’dan Sayın Hüseyin Karadeniz ve Sayın Ali Güler arkadaşlarımız dışındaki diğer yönetici arkadaşlarımızın tutarsızlığı ve ortalığı bulandırma adına yapılan girişimleri bizi yıldırmış ve hatta zor duruma düşürmüştür. KSK’nın 3.Lige çıkması için benim istifa etmem gerekiyorsa ben istifa ediyorum.
Şimdi soruyorum;
Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al kongreden bugüne kadar kulübe ne kadar destek olmuştur? KSK için ne kadar mesai harcamıştır? Bırakın destek olmayı neden 31 Ağustos’taki geceyi engelleyerek “Darbe Girişiminde” bulunmuşlardır ?
Yönetim kurulumuzun içinden veya dışından bazı kişiler tarafından bilinçli bir şekilde kamuoyuna nifak tohumu atılmak suretiyle dedikodular yayılmış ve bu dedikodular bizim hareket alanımızı daraltmıştır. Bu insanların eline ne geçti anlayamıyorum. Bu dedikoduları bilinçli bir şekilde yapanlara hakkımı helal etmiyorum. 2010 yılında bu görevler bizlere düşmemeliydi. Bu memlekette bu görevi yapacak onlarca insan varken kimse bu göreve talip olmamışken sadece kırmızı-siyah bayrağımız dalgalansın düşüncesiyle kendimizi heba edercesine çırpındık durduk. Bizlere katkı sağlayanlar oldu. Bunlardan Allah razı olsun. Katkı sağlamadan dedikodumuzu edenler oldu onları da Allah’a havale ediyorum. 31.08.2013
2010 yılında başladığım ve bugüne kadar büyük bir onurla sürdürdüğüm bu görevimden istifa ediyorum.
Görevimden istifa ederken kamuoyunun affına sığınarak bir iki konuya değinmek istiyorum; “2010 yılında Kastamonu Spor Kulübü’nün genel kurulunda çok kıymetli kulüp delegelerimizin teveccühü karşılığında kulübümüz başkanlığına seçildim. Bu tarihten itibaren acısıyla, tatlısıyla zorluklara göğüs germeye çalıştım. 3.Lig’deki ilk sezonumuzda bize göre başarılı olduk. İkinci sezonumuzda da başarılı olduğumuz kanısındayım ancak üçüncü sezonumuz da bizimde hatalarımız olmakla birlikte diğer etkenlerde birleşince maalesef ligden düştük. Kulübümüzün ligden düşmesine herkes üzüldü ama inanın ben kahroldum. Bu sene “Yiğit Düştüğü Yerden Kalkar” sözünü destur edinip takımı yeniden 3.Lige çıkartıp öyle bırakmak için mücadeleye başladık. Küme düşüren yönetim lekesini silmek adına bu kararı aldık. Haziran ayında yapmayı planladığımız genel kurul öncesinde İstanbul’dan yönetime girmek isteyen arkadaşlarımızla oturup konuştuk. Çok kıymetli Sayın Hüseyin Karadeniz arkadaşımızın referansı ile çok yakından tanımadığımız İstanbul’dan yönetime giren arkadaşlarımızla yeni yönetimimizi oluşturduk. Ben, Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al’a “benim başkan olma gibi bir saplantım yok. Sizden biri başkan olsun. Yeter ki bu takımı yeniden 3.Lige çıkartalım” dedim. Sayın Nusret Demir bana “yok kesinlikle sen başkan olacaksın” dedi. Bizde bu toplantılar ve istişareler sonrasında genel kurula gittik ve benim başkanlığımda bu yönetim kurulu oluşmuştur.
Genel kurulun ardından yönetimin İstanbul kanadını oluşturan arkadaşlarımız yüz yüze yaptığımız görüşmelerde bizlere ve yerel basına yaptıkları açıklamalarda yönetimin bu sezon rahat çalışacağını ve İstanbul’un Kastamonuspor’u rahatlatacağını dile getirdiler. Genel kurul sonrasında İstanbul’da görev dağılımının yapıldığı ilk toplantımızda Sayın Nusret Demir “koşulsuz bende 50 bin TL’niz hazır. Ben bunu hemen kulübe göndereyim” dedi. Sayın Nusret Demir’in bu taahhüdü gerçekleşmedi. Sayın Nusret Demir daha sonra bu taahhüdü ile ilgili “ben bu parayı veririm ama yönetimdeki diğer isimlerde para versin” dedi. Toplantıda İstanbul’daki yöneticilerimizin hepsine isim, isim ne kadar katkı sağlayabileceklerini sordu. Herkes tamam dedi ancak sadece Ali Güler arkadaşımız dışında kimse beş kuruş para vermedi. Sayın Nusret Demir daha sonra beni telefonla arayarak ”İstanbul’daki arkadaşlarımız beni hayal kırıklığına uğrattı. Herkes söz verdiği parayı vermezse bende taahhüt ettiğim 50 bin TL’yi vermem” dedi. Lige katılım payı olarak federasyona yatırdığımız 25 bin TL’nin bize İstanbul’dan sadece ve sadece 12 bin 500 TL’si gönderildi. Geri kalan 12 bin 500 TL’yi Kastamonu’daki yöneticilerimiz vermiştir. Ramazan Bayramı öncesinde futbolcularımıza peşinat olarak 36 bin TL ödenmiştir. Bu paranın 3 bin 300 TL’sini de İstanbul’dan Hüseyin Karadeniz finanse etmiştir. Geri kalan 33 bin TL Kastamonu’daki yönetici arkadaşlarımız Cahit Aşıkoğlu ve Satılmış Ayar tarafından borç bulunup ödenmiştir. Aslında bu paranın ödenmesi konusunda futbolculara, teknik heyet ve bizlere İstanbul kanadından söz verilmiş, bu söz yerine getirilmemiş ve Kastamonu kanadı olarak zor duruma düşürülmek istensek de sonuçta yukarıda adı geçen yöneticilerimiz borç bulup futbolculara bu ödemeyi yapmışlardır.
Sayın Nusret Demir’in bırakın taahhüt ettiği 50 bin TL’yi, “ben göndereyim, benim arkadaşımda var boşuna para vermeyelim. Ben hallederim” dediği 500 TL değerindeki nevresim takımlarını bile göndermemiştir.
Sayın Nusret Demir’in verdiği açıklamalarda belirttiği gibi ortalıkta büyük ölçüde bilgi kirliliği vardır. Yerel basınımıza değişik zamanlarda verdiği beyanatlarda dahi tutarsızlık olan Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al’ın kafasına kimlerin nifak tohumu attığını, kimlerin ortalığı karıştırmak için özel bir çaba ile dedikodu ürettiğini çok iyi biliyoruz.
Kulübü ekonomik olarak rahatlatacağını düşündüğümüz ve tüm planlamalarımızı 31 Ağustos Cumartesi günü yapmayı planladığımız geceye bağlamışken, bizimle birlikte mesai harcayan Sayın Bayram Al, her şey yolunda giderken aniden hemen ne odlu da yanımızdan ayrılıp, Sayın Nusret Demir’in yanına gitmiştir? Ve ne odlu da bu gece ertelenmek zorunda bırakılmıştır? Biz kulübü rahatlatmak için İstanbul’da kapı, kapı dolaşırken Sayın Nusret Demir ve bazı yönetici arkadaşlarımız kulübün önünün kesilmesi adına istifa ettikleri yönünde açıklama yapılmıştır? Halbuki bugüne kadar resmi olarak hiçbir istifa olmamıştır! Bunun güzel Türkçemizde ki açıklaması ve anlamı “Darbe Girişimidir”.
Bu arkadaşlarımız benim görevi bırakmam halinde 250 bin TL bir kaynakla göreve gelmek istediklerini ve KSK’yı 3.Lige çıkartacaklarını ifade etmişlerdir. Birlikte görev yaptığımız süre zarfında Sayın Nusret Demir’e görev değişikliği yapabileceğimizi her fırsatta iletmeme rağmen, şimdi başkanlık görevini bırakmak istememekle suçlanmam manidardır.
Ayrıca Sayın Nusret Demir’in 31 Ağustos 2013 tarihli yerel basında çıkan açıklamalarında istifa etmem için kendisinden 250.00 bin TL’yi bana vermesini istediğim yer almıştır. Ben Sayın Nusret Demir’den kesinlikle böyle bir istek ve talepte bulunmadım. Bu açıklama çıktıktan sonra Sayın Demir’le telefonda yaptığım görüşmede de kendisi ben böyle bir cümle kullanmadığını bana söylemiştir.
İstanbul’dan Sayın Hüseyin Karadeniz ve Sayın Ali Güler arkadaşlarımız dışındaki diğer yönetici arkadaşlarımızın tutarsızlığı ve ortalığı bulandırma adına yapılan girişimleri bizi yıldırmış ve hatta zor duruma düşürmüştür. KSK’nın 3.Lige çıkması için benim istifa etmem gerekiyorsa ben istifa ediyorum.
Şimdi soruyorum;
Sayın Nusret Demir ve Sayın Bayram Al kongreden bugüne kadar kulübe ne kadar destek olmuştur? KSK için ne kadar mesai harcamıştır? Bırakın destek olmayı neden 31 Ağustos’taki geceyi engelleyerek “Darbe Girişiminde” bulunmuşlardır ?
Yönetim kurulumuzun içinden veya dışından bazı kişiler tarafından bilinçli bir şekilde kamuoyuna nifak tohumu atılmak suretiyle dedikodular yayılmış ve bu dedikodular bizim hareket alanımızı daraltmıştır. Bu insanların eline ne geçti anlayamıyorum. Bu dedikoduları bilinçli bir şekilde yapanlara hakkımı helal etmiyorum. 2010 yılında bu görevler bizlere düşmemeliydi. Bu memlekette bu görevi yapacak onlarca insan varken kimse bu göreve talip olmamışken sadece kırmızı-siyah bayrağımız dalgalansın düşüncesiyle kendimizi heba edercesine çırpındık durduk. Bizlere katkı sağlayanlar oldu. Bunlardan Allah razı olsun. Katkı sağlamadan dedikodumuzu edenler oldu onları da Allah’a havale ediyorum. 31.08.2013
Bayram Al'dan zehir zembelek açıklamalar !!
Bayram Al'dan zehir zembelek açıklamalar !!
Kastamonuspor Kulübü Başkanı Levent Özbek’in Bugün İstifa etmesiyle gün yüzüne çıkan Yönetimdeki çatlaklar üzerine Telefon ile ulaştığımız Kastamonuspor yönetim kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı Bayram Al Gazetmize önemli açıklamalarda bulundu.
Telefon ile ulaştığımıız Bayram Al, Kastamonuspor Kulüp Başkanı Levent Özbek’in istifa açıklamasını ilk bizden duyduğunu belirterek, konuşmuştuk ancak istifa ettiği haberini henüz duymamıştım, Özbek’in istifası Kastamonuspor için hayırlı olsun dedi. Levent Özbek’in ‘’Verilen Taahhütler yerine getirilmedi’’ sözünü sorduğumuz Bayram Al, bzim vermiş olduğumuz taahhütlerin yerine getirilmemesi gibi bir şey söz konusu değil, hatta verilen taahhütlerin üzerinde miktarlar vermeye İstanbul kanadı olarak hazırız, ancak Olağanüstü kongre de yönetime girmemiz konusunda ısrarcı olan Sayın başkan’a olan güvenin Kastamonuspor camiasından yitirdiğini gördük, Kulübün Bir bakkal dükkanı gibi yönetildiğini gördük, Kulübün geçen yıl bir trilyon bütçesi olmasına karşın Kulübü kişilere borçlandırarak amatör bir yönetim sergilediğini ve sonucunda Kastamonuspor’un Ligden düşürüldüğünü gördük, Kulüp Başkanının hesapla kitapla uğraşmaması gerektiği halde, içeride kapalı kapılar ardında yönetim kurulu üyelerinden habersiz hhesaplamalar ile Kulübü yönetmeye çalıştığını gördük ve istifa etmesi konusunda kendisiyle görüşmelerimiz olmuştur dedi.
Başkan Levent özbek’in 31 Ağustos ta istabulda yapılması planlanan geceyi Nusret Demirin yanında yer alarak engellediler sözünü hatırlatmamız üzerine Bayram Al, böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum, aksine biz İstanbul kanadı olarak bu geceyi planlayıp programlamıştık, gecenin ertelenmesi tamamen Leven Özbek’in Güven erezyonuna uğramasından kaynaklanmaktadır dedi.
ONUN BİZDE HİÇBİR HAKKI YOKTUR
Bayram Al şöyle devam etti,
‘’Araya nifak sokanlara hakkımı Helal etmiyorum’’ şeklinde açıklamada bulunan Leven özbek’e Sayın Başkanın bizim üzerimizde asla ve katiyen bir hakkı bulunmamaktadır, aksine bizim kendisinin üzerinde hakkımız olmuştur, Hakkını Helal etmeyecek birisi varsa oda bizleriz, Kulübü bugüne kadar Bakkal dükkanı yöentir gibi yönetenlerin, Kulübü borçlandırarak Küme düşürenlerin Bu Kulüpte bir hakları yoktur, tekrar belirtmek istiyorumki, olağanüstü genel kurulda yeterli delege bulamayan, yönetimi oluşturacak kadar delege dahi toplayamayan bir Başkanın Kulüp!te ve bizlerde bir hakkı olmadığını düşünüyorum dedi.
VALİ BEYDEN RANDEVU ALDIK Yeni yönetim kurulunun oluşturulması konusunda çalışmalarımız hız kazandı, bu doğrultuda Kastamonu Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş’tan da randevu aldık, kendisiylede yeni yönetim oluşturulması konusunda fikir alışverişinde bulunarak en kısa sürede Kastamonuspor’u layık olduğu yerlere taşıyacağız.
Kastamonuspor Kulübü Başkanı Levent Özbek’in Bugün İstifa etmesiyle gün yüzüne çıkan Yönetimdeki çatlaklar üzerine Telefon ile ulaştığımız Kastamonuspor yönetim kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı Bayram Al Gazetmize önemli açıklamalarda bulundu.
Telefon ile ulaştığımıız Bayram Al, Kastamonuspor Kulüp Başkanı Levent Özbek’in istifa açıklamasını ilk bizden duyduğunu belirterek, konuşmuştuk ancak istifa ettiği haberini henüz duymamıştım, Özbek’in istifası Kastamonuspor için hayırlı olsun dedi. Levent Özbek’in ‘’Verilen Taahhütler yerine getirilmedi’’ sözünü sorduğumuz Bayram Al, bzim vermiş olduğumuz taahhütlerin yerine getirilmemesi gibi bir şey söz konusu değil, hatta verilen taahhütlerin üzerinde miktarlar vermeye İstanbul kanadı olarak hazırız, ancak Olağanüstü kongre de yönetime girmemiz konusunda ısrarcı olan Sayın başkan’a olan güvenin Kastamonuspor camiasından yitirdiğini gördük, Kulübün Bir bakkal dükkanı gibi yönetildiğini gördük, Kulübün geçen yıl bir trilyon bütçesi olmasına karşın Kulübü kişilere borçlandırarak amatör bir yönetim sergilediğini ve sonucunda Kastamonuspor’un Ligden düşürüldüğünü gördük, Kulüp Başkanının hesapla kitapla uğraşmaması gerektiği halde, içeride kapalı kapılar ardında yönetim kurulu üyelerinden habersiz hhesaplamalar ile Kulübü yönetmeye çalıştığını gördük ve istifa etmesi konusunda kendisiyle görüşmelerimiz olmuştur dedi.
Başkan Levent özbek’in 31 Ağustos ta istabulda yapılması planlanan geceyi Nusret Demirin yanında yer alarak engellediler sözünü hatırlatmamız üzerine Bayram Al, böyle bir şeyi asla kabul etmiyorum, aksine biz İstanbul kanadı olarak bu geceyi planlayıp programlamıştık, gecenin ertelenmesi tamamen Leven Özbek’in Güven erezyonuna uğramasından kaynaklanmaktadır dedi.
ONUN BİZDE HİÇBİR HAKKI YOKTUR
Bayram Al şöyle devam etti,
‘’Araya nifak sokanlara hakkımı Helal etmiyorum’’ şeklinde açıklamada bulunan Leven özbek’e Sayın Başkanın bizim üzerimizde asla ve katiyen bir hakkı bulunmamaktadır, aksine bizim kendisinin üzerinde hakkımız olmuştur, Hakkını Helal etmeyecek birisi varsa oda bizleriz, Kulübü bugüne kadar Bakkal dükkanı yöentir gibi yönetenlerin, Kulübü borçlandırarak Küme düşürenlerin Bu Kulüpte bir hakları yoktur, tekrar belirtmek istiyorumki, olağanüstü genel kurulda yeterli delege bulamayan, yönetimi oluşturacak kadar delege dahi toplayamayan bir Başkanın Kulüp!te ve bizlerde bir hakkı olmadığını düşünüyorum dedi.
VALİ BEYDEN RANDEVU ALDIK Yeni yönetim kurulunun oluşturulması konusunda çalışmalarımız hız kazandı, bu doğrultuda Kastamonu Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş’tan da randevu aldık, kendisiylede yeni yönetim oluşturulması konusunda fikir alışverişinde bulunarak en kısa sürede Kastamonuspor’u layık olduğu yerlere taşıyacağız.
Kaynak : www.kureliler.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)